HABERLER
18 Eylül 2010 Arazi Çalışması Hakkında 
Çalışmalar 17 Eylül Sabah 10:00 da çalışılacak binaların tepesine baza şablonuna göre montaj deliklerinin açılması ile başlandı. İki bina çalışılacağı için montaj deliklerinin önceden açılması bize vakit kazandıracaktı.
Ertesi gün 08:15 te İnşaat Laboratuvarının kapıları açıldı, Kinemetrics'in üretimi olan 103 seri numaralı titreşim jeneratörü, labratuvardan forklift vasıtasıyle kapalı kasa kamyona yüklendi ve Gölcük Halıdere'deki araştırma konusu olan binalara doğru harekete başlandı (08:50).
Azami 80 km hızla giden araçla 09:50 de çalışma alanına varıldı. Halıdere girişinde Sakarya'dan gelen vincimizi de konvoya katarak, çalışma alanına varıldı.
Vinç operatörü Fuat Küçükler, cihazları, önünden yüksek gerilim hatları geçen 21metre yüksekliğindeki binamızın tepesine, kahve içme rahatlığında, kapalı kasalı kamyonun içinden alıp bıraktı.
Baza önceden açılan montaj deliklerine sabitlendi; aksilik bu, mutlaka bir şekilde ortaya çıkacak ya, deliklerden biri 30mm çapındaki tije dar geldi; hemen Kocaeli sanayiye gidilerek 27mm lik tij alındı, böylece montaj tamamlandı.
Kurşun ağırlıklar sepetlere yüklenmeye başlandı. Son kontroller yapıldı ve start düğmesine basıldı. Bina beşik gibi sallanmaya başlandı. Zemine mikrotremor için yerleştirilen metrozet marka cihaz ve her kata yerleştirilen DAC lar ambiant aldığı kayıtlara zorlanmış titreşim kayıtlarını da almaya başladı.
Akşam saat 17:00 ye kadar sürdü testler. Ancak bir binamız daha vardı. Yine vinç operatörümüz, bize göre çok tehlikeli, kendisine göre gayet doğal bir şekilde, cihaz parçalarını binanın tepesinden alıp vincin kasasına yerleştirmeye başladı. Saat 18:30 gibi diğer binaya varıldığında, cihazlar tekrar bu binanın tepesine taşındı. Baza monte edildi, kablolar bağlandı, detaylar kontrol edildi. Aksilik bu ya, cihaz çalışmadı, tekrar tekrar herşey A'dan Z'ye kontrol edildi. Cihazdan tık yok. Sonra anlaşıldı ki, kontrol ünitesinde "Remote" düğmesi muhtemelen taşınma esnasında aktif hale getirilmiş.
Saat 19:30, Güneş batmak üzere, ancak biz testlere henüz başlamıştık. Bir başka endişemiz, DAC'ların güç kaynağıydı. Güç kaynağı normalde DAC'ları 18 saat besleyebiliyordu. Ancak, RF'leri de beslediğinden bu süre 8 saate düşmüştü. Güç kaynakları her an out olabilirdi. Olmaması için sürekli dua ediyorduk. Zifiri karanlık ta cabası. Şehrin dışında, uzaktan körfezin ışıklarından başka sadece bir fenerimiz vardı. Binanın müteahhitlerinden Aydın Bak Gölcük'te oturuyordu. Aradık. Aydın Bey, fener, ışıldak, mum ne bulursanız. çok acil. 20 dak sonra birkaç tane fener geldi, kısmen rahatladık.
Kimse karanlığa, açlığa, susuzluğa, yorgunluğa, onca olumsuzluklara rağmen, yarıda bırakmak istemiyordu. Gece saat 22:40 gibi binanın tepesinden vinç operatörüne telsizle iletişime geçildi: Fuat Abi, boom'u çatıya gönder, toparlanıyoruz. Plan yaptık, cihazlar önce ortada bir yere inecek, sonra kamyonun kasasına vincin boom'uyle yerleştirilecek.
Bu sırada Aydın Bak Bey tekrar aradı: Kendi elimle size yemek hazırladım, işiniz bitince ofisime geliyorsunuz. Toparlandık, ve yemeğe gittik, Saat 23:45 ti.
Sakarya'ya evimize döndüğümüzde saat 01:30'zu gösteriyordu. Vucudumuzun her noktası sızlıyordu. Ancak, çalışmaları kazasız, belasız, arzu ettiğimiz biçimde tamamladığımızdan ötürü içimiz huzur doluydu.
18 Eylül Resimleri için tıklayınız.